11 Ekim Kabine Toplantısı Kararları

Kabine toplantısı 11 Ekim tarihinde saat 15:00’de başladı

Kabine toplantısı 11 Ekim

Kabine toplantısı 11 Ekim tarihinde saat 15:00’de başladı.

Kabine toplantisi

Kritik toplantı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan, alınan kararları açıkladı.

Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamalar :

Kabine toplantımızda sağlıktan eğitime, güvenlikten turizme kadar ülkemizi milletimizi yakından ilgilendiren pek çok hususla ilgili değerlendirmemizi yaptık.

Polislerimize yönelik son saldırı ve topraklarımızı hedef alan tacizler artık bardağı taşırmıştır. En kısa sürede gereken adımları atacağız.

Sağlık alanında Kovid-19 salgınındaki gelişmeleri tüm boyutlarıyla ele aldık. Türkiye bu küresel tehdide karşı en başından beri dünyada en iyi kriz yönetimini sergileyen ülkelerin başında geliyor.

Gereken her türlü tedbiri almak, hizmeti sağlamak suretiyle hayata geçirdiğimiz bu stratejinin ne kadar doğru olduğunu dünyada yaşanan gelişmeler bir kez daha teyit ediyor. 2018 yılında yönetim sistemimizi değiştirerek bugünlere kendimizi hazırladık.

3 Aralık Dünya Engelliler gününde 750 engelli öğretmenimizin atamasının yapılacağını duyurmak isterim.

Fahiş artışların yaşandığı bir dönemde çoğu ülke pahalılık yanında ciddi mal ve ürün sıkıntısıyla karşı karşıyadır. Vatandaşlarımızı ve üreticilerimizi korumak için her türlü tedbiri alıyoruz. Artık daha çok üreten, ihraç eden, kazanan özel sektörümüzün de kendi çalışanlarını aynı şekilde koruyacak bir anlayışı ortaya koyacağına inanıyorum.

Birileri Türkiye’ye siyasi konularda yapamadıkları diz çöktürme işini ekonomi üzerinden yapmaya çalışıyor.

Bugün Türkiye’nin bölgesel ve küresel bir güç olarak yükselen yıldızının gerisindeki en önemli unsurlarından biri de etki halkasıdır. Türkiye’deki 3,6 milyon Suriyeliyi, toplamda 5 milyonu bulan sığınmacı varlığını yük olarak görenler meseleye buradan bakmalıdır.

Her alanda ülkemizi kalkındıracak politikalarla, yatırımlarla, hizmetlerle hedeflerimize doğru kararlı bir şekilde yürüyoruz. Artık hedeflerinin çoğuna ulaştığımız 2023 vizyonumuzu yeni ve daha büyük adımlarla tahkim ettiğimiz bir döneme giriyoruz.Bugün gelişmiş diye tabir edilen ülkeler insanlığın ortak mirası olan çevreyi çok hoyratça tüketmiştir. Salgın döneminde üretimde ve insan hareketliğinde yaşanan kısmi yavaşlamanın bile dünyamızı tabiat dengeleri açısından ne kadar rahatlattığını uzaydan çekilen resimler gösterdi.

Bugün gelişmiş diye tabir edilen ülkeler insanlığın ortak mirası olan çevreyi çok hoyratça tüketmiştir. Salgın döneminde üretimde ve insan hareketliğinde yaşanan kısmi yavaşlamanın bile dünyamızı tabiat dengeleri açısından ne kadar rahatlattığını uzaydan çekilen resimler gösterdi. İklim değişikliği herkesi ilgilendiriyor. Türkiye olarak Paris İklim Anlaşmasını Meclisi’mizin onayıyla yürürlüğe koyduk.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın ismini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştiriyor, bünyesinde bir de İklim Değişikliği ve uyum komisyonu oluşturuyor. Bir iklim değişikliği başkanlığı kuruyoruz. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Çölleşme ve Erezyonla Mücadele Genel Müdürlüğünü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlıyoruz.

İçişleri Bakanlığımıza bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Göç İdaresi Başkanlığı haline dönüştürüyoruz. Böylece ülkemizin göç konusunda kapsamlı, etkin, hızlı hareket edebilmesi sağlayacak kurumsal kapasiteyi ulaşmayı hedefliyoruz. Ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.Türkiye’nin sanayi devrimini kaçırmasının, bilgi ve teknoloji devriminin arkasında kalmasının sebebi Türkiye çeşitli dönemlerde farklı siyasi, ekonomik araçlar kullanarak bu süreçlerin dışına itilmiştir. Tek parti faşizmi, darbeler ve vesayet, terör bu araçlardan biridir. 1960 darbesinden beri bu gerçeği sayısız örneği ile görmek mümkündür. Büyük demokrasi ve kalkınma devriminin etkisini azaltmak, takvimleri geriye sarmak için bu oyunlar oynanmaya devam edilmiştir.

Terör örgütleriyle sınırlarımız içinde yüzleşmek yerine, tehditleri kaynağında imha edecek yeni stratejilere geçtik. Terör ve teröristle beraber, terörizmle de mücadele etti. Terör hadiselerinin yaşandığı şehirleri de hızla kalkındırdık. İhtiyacımız olan silah ve mühimmatı kendimiz üretmek suretiyle dışa bağımlılıktan kurtulduk. Turizmden çarşı pazara kadar günlük hayatın her anında bu tabloya şahit olmak mümkündür. Terör örgütünün finans kaynaklarını bitirme noktasına geldik. Artık çocukları dağa giden annelerinin yürek sızısı yerine çocuklarına kavuşan Diyarbakır annelerinin sevinciyle karşılaşıyoruz. Bu yıl ikna yoluyla 153 terör örgütü mensubunun teslim olmasını sağladık. Son 5 yılda bu şekilde geri kazandığımız gençlerimizin sayısı bini geride bıraktı.

Ülkemizde uyuşturucu bağlantılı ölümlerin son 5 yılda 3’te bir seviyesine düşürdük. Son dönemde göç yönteminde de yeni stratejileri ve uygulamaları devreye alıyoruz.

Bu yükü tek başına üstlenmemiz mümkün değildir. Avrupa başta olmak üzere göçmenlerin hedefi ülkelerden daha gerçekçi sorumluluk üstlenmelerini bekliyoruz. Biz bir kısmının güvenli geri dönmelerini sağlamak bir kısmını ülkemize entegre etmekle çözeriz. Bu çerçevede uyum stratejilerimizi belirledik ve gereken adımları atmaya başladık. Göçe kaynaklık ülkelerden göçün hedefi olan ülkeleri olduğu kadar tüm tarafları kucaklayan bir program geliştirilmeden bu sürecin çözümü olmayacağını biliyoruz.

Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla.